top of page

Kadim Hindu Yazıtları Bhagavad Gita'dan 10 Hayat Dersi:

  • oğuz çağım
  • 15 Haz 2016
  • 3 dakikada okunur

Hinduizm'in 4 temel kadim yazıtları var: Vedalar, Upanişadlar, Puranalar ve Ramayana ile Mahabharata'dan oluşan İthaalar.

Mahabhrata'nın bir bölümü de Bhagavad Gita'dır. Kurukshetra Savaşı'nda, Krişna'nın Arjun'a verdiği nasihatlerden oluşur. Tüm Hindu yazıtlarının arasında en popüler olanıdır ve tüm Veda'ların özünü içerir.

Bhagavad Gita'nın 10 temel mesajını şöyle sıralamak mümkün:

1- Değişim, evrenin kanunudur.

Hiçbir şey sabit değildir, hiçbir şey kalıcı değildir. Şu an sizin olan daha önce başkasının olmuştur, sizden sonra da başkasının olacaktır. Hiçbir şey yoktan var olmaz, varken yok olmaz; şekil değiştirir. Aydınlanmak, değişimi severek yaşamaktır.

2- Her şey bir nedenden dolayı olur. "Olmuş her şey iyidir, olan her şey iyidir ve olacak her şey de iyi olacaktır."

Her şeyin bir nedeni vardır ve olan her şey, bir sonraki olaya neden olur. Hayat hep şu andadır. Dün olan, olabilecek en iyi haliyle olmuştur, yarın ise henüz bir illüzyondur, değişime son derece açıktır. Şu an bizim en büyük gücümüzdür.

3- Sonuca odaklı değil sürece odaklı yaşa. "Kalbini uğraşına ada, sonucuna değil."

Süreç, büyük kazanımlara sahiptir. Ne yapıyorsan sevgi ile aşk ile yap, keyif al, "zihinsiz" bir şekilde çalış, en büyük kazanım bu duygulardır. Çalışmak, en büyük kazanımdır.

4- Karşılık beklemeden ver. "En saf hediye, doğru zamanda, doğru yerde, doğru kişiye, kalpten ve karşılık beklemeden verilen hediyedir."

Verirken saf ve temiz duygularla, karşılık beklemeden ver, karşılık beklemesen bile karşılığı bir şekilde gelecektir.

5- Bağlılıklardan kurtul. "Buraya eli boş geldik, eli boş döneceğiz."

Bağlılıklar, mülkümüz gibi gözükür ama bizi kendilerine mülk ederler. Duyusal nesneler kolay gelir, kolay giderler ve duyulara bağlanılan duygular, gelip giden nesnelerle birlikte dengelerini yitirirler. Daha aza sahip ol, daha az nesneye bağla duygularını, mutluluk buradır.

6- Ruh ebedidir. “Ruh için doğum da ölüm de yoktur. Öncesi ve sonrası yoktur. Doğmamıştır, ebedidir, ölümsüzdür, ezelidir, kadimdir. Beden öldüğünde ruh ölmez."

Hayat ve ölüm bizim bu dünyada kullandığımız etiketlerdir ve gerçek bu etiketlerden çok daha fazladır. Hiçbir şey yoktan var edilemez, varken yok edilemez ancak şekil değiştirir.

7- Hepimiz biriz. "Her şeyde beni gören ve benim içimde her şeyi gören, benim için kaybolmamış kişidir, ve ben de onun için hiçbir zaman kaybolmuş olmayacağım. Birlik bilincinde kök salmış kişi, fark edecek ki ben her şeydeyim, nereye giderse gitsin, benim içimde olacaktır kişi. Her varlığı kendine benzetip, kendine eş gördüğünde, çileyi de keyfi de, kişi yogada ("bir" olmak, "bir"leşmek için gidilen yol) kusursuzluğa erişmiş olacaktır."

Aynı Rumi'nin dediği gibi, "Sen okyanusta bir damla değilsin, Bir damlanın içindeki okyanussun." Tasavvufta da her şeyi bir olarak ve bir içinde, Allah olarak görme hali, Mutasavvıfın gerçekliği tam olarak kavradıktan sonra ulaşabileceği bir hal olarak belirtilir. "Farklı" kelimelerle, "farklı" inanışlar, "farklı" dönemlerde aynı şeyi söylerler.

8- Ne düşünüyorsan osun. "İnsan inancıyla yapılmıştır. İnandığı neyse kendisi de odur."

Zihin, maddeden ötedir. Başaracağını düşün, başarırsın. Mutlu olduğunu hayal et, olursun. Şu anda oluşturulan düşünceler, bir sonraki anda maddeye dönüşür.

9- Meditasyon yap. "Meditasyonda ustalaştıkça, zihin rüzgarsız bir ortamdaki mumun ateşi gibi sakinliğe ulaşır."

Meditasyon, diğer bir deyişle Ortayolculuk, zihnin ihtiyaç dışı aktivitesini sakinleştirerek, özün gerçek potansiyelini ortaya çıkarmaya alan açar. Zihni kullanmadan, farkındalıkla yapılan her aktivite meditasyondur, kişiyi ortayola getirir.

10- Büyük hayallar kur."Asıl amacımızdan zorluklarla değil, daha kolay ve aydınlık olan daha küçük bir amaca yönelerek mahrum kalırız."

Hayal kurarken korkuya, kısıtlamalara, önceki hayatımızdaki tecrübelere ihtiyacımız yok. Sınırsızlığa ihtiyacımız var.

“Hayalgücü, bilgiden daha önemlidir.” Albert Einstein.

"Gerçekçi ol, imkânsızı iste." Ernesto Che Guevara

Sevgiyle, şifâyla, birlikle...

Çeviridir.

oğuz çağım

Son not: Sayfa ziyaretçilerine bir de davetim var. Burası kişilerin ön bir ödeme veya koşula bağlı olmadan girip yazıları okuyabileceği bir ortam. Fakat bu durum bizlerin birbirimize destek olması, teşekkür etmesi, beslemesi, bağları derinleştirmesine engel olmamalı. Davetim, alışılagelmiş olan "para (bedeli) ödenir mal - hizmet alınır" soğuk ve otomatik döngüsünü, armağan, gönül bedeli, takas, paylaşım gibi yöntemlerle, sadece fiziksel form alışverişine bağlı kalmadan (kitap, dergi, kaset, vb maddelere bedel ödemeden), zorunluluk hissetmeden, sıcak ve aktif bir hale dönüştürmek üzerine. Para ve teşekkür ile ilişkilerimizi kolaylaştırabilmek, güçlendirebilmek, hayatlarımızı daha iyi destekleyebilmek adına, sizlerden gelecek hediyelere, takaslara, bağlantılara, maddi ve manevi tüm paylaşım ve desteklere kendimi açıyorum ve sizleri de bu derin paylaşıma davet ediyorum. Bir gönülden sarılma, bir mektup paha biçilemez olabilirken, paranın kendisinden de armağan olabilir. Yeter ki kendi kaynaklarımızın armağan ederken dengeyi bulabilelim...

Yorumlar


Öne Çıkanlar
Etiketler
bottom of page